İŞTİRAK NAFAKASI
KİM İŞTİRAK NAFAKASI İÇİN DAVA AÇABİLİR?
İŞTİRAK NAFAKASI MİKTARI NASIL BELİRLENİR?
İŞTİRAK NAFAKASI NASIL ÖDENİR?
Türk Medeni Kanunu madde 327/1’e göre “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”
Çocuğun bakım, koruma ve eğitimi üzerine olan hakları, soy bağından doğmaktadır.Anne ve babanın boşanmış olması, velayet kaybı bu sorumluluğu etkilememektedir.
Türk Medeni Kanunu madde 350’de de düzenlenmiş olduğu üzere “Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder. Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu giderler Devletçe karşılanır. Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.”
Velayeti kaybeden eşin, maddi gücü oranında velayeti elinde bulunduran eşe çocuklarının bakım, eğitim ve korunma giderleri için ödemesi gereken paraya “iştirak nafakası” denir.
Türk Medeni Kanunu’nun 329. Maddesine göre “Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hâllerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.”
Türk Medeni Kanunu madde 330/1’e göre “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” Nafakanın miktarı çocuğun yaşı, eğitimi, sağlığı, anne babanın ekonomik gücü gibi kriterler gözetilerek hâkim tarafından takdir edilir. Hakim, bilirkişice tespit de isteyebilir veya yine hakim tarafından uygun bulunması koşuluyla tarafların anlaşmalı boşanma protokollerinde varsa kendi belirledikleri miktar bağlayıcı olur.
Türk Medeni Kanunu madde 330/2 ve 330/3’e göre “Nafaka her ay peşin olarak ödenir.” Ve “Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.”
Türk Medeni Kanunu madde 331’e göre “Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”
Hakim iştirak nafakasına re ’sen, tarafların talebi olmadan hükmedebilir. Ancak nafaka miktarının değiştirilmesi için taraf talebi olmalıdır. Bunun için nafaka artırım davası açılmalıdır.
Türk Medeni Kanunu madde 328/1’e göre “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.”
Erginlik, çocuğun 18 yaşını tamamlamasıyla, Türk Medeni Kanunu madde 11 gereği evlenme sebebiyle veya Türk Medeni Kanunu madde 12 gereği mahkeme kararıyla gerçekleşmiş olabilir.
Türk Medeni Kanunu Madde 328/2’ye göre “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi; 17.09.2003 tarih, E. 10282, K. 2003/11461 sayılı kararına göre; erginlik sonrasında ödenen nafaka, iştirak nafakası değil “yardım nafakası”niteliğinde olacaktır.
Tüm bunların yanı sıra, çocuğun ölmesi, nafaka yükümlüsünün ölmesi, nafaka alacaklısının nafaka talebinden vazgeçmesi gibi sebeplerle de nafaka yükümlülüğünün sonra ermesi mümkündür.